Yönetim Düşüncesinin Evrimi
Yönetim; stratejik planlama, hedeflerin belirlenmesi,
kaynakların yönetilmesi, hedeflere ulaşmak için gereken insan ve finansal
varlıkların konumlandırılması ve sonuçların ölçülmesini içeren organizasyonel
süreçtir. Yönetim aynı zamanda gerçekleri ve bilgileri daha sonra kullanmak
veya kuruluş içindeki diğer kişiler için kaydetmeyi ve saklamayı içerir.
Yönetim işlevleri sadece yöneticiler ve amirler ile sınırlı değildir. Kuruluşun
her üyesinin işlerinin bir parçası olarak bazı yönetim ve raporlama işlevleri
vardır. Amaçların etkin ve verimli olarak gerçekleştirilmesi için bir insan
grubunda, işbirliği ve koordinasyon sağlamaya yönelik faaliyetlerden oluşan
Yönetim Uygulamaları, toplumsal yaşam kadar eskidir. Yönetim Bilimi 20.y.y.’ın ürünüdür. İlk
bilimsel çalışmalar 1900-1905 yıllarına rastlar. İnsanoğlu kabileler halinde
yaşamaya başladığı andan itibaren yönetmiş ve yönetilmiştir.
“Yönetim” kavramı farklı anlamlar taşıyabilen çok boyutlu ve çok
disiplinli bir kavramdır.Yönetim,  
• Bir Zanaat (Usta-Çırak yönetimiyle elde
edilen bir öğretidir.) 
• Bir Sanat (Bilginin sistemli, bilinçli
bir biçimde, maharetle ve estetik olarak uygulanması ile ilgili bir beceri)
 • Bir İlimdir (Sistematik bilimsel bilgi
topluluğu' dur.
A)KLASİK YAKLAŞIM
Üretimde verimlilik ve işe odaklı olan, - İnsanı
sadece ekonomik özellikleriyle ele alan,
- Organizasyonları dışa kapalı ele alan, - Rasyonellik
esaslı düşünceler hâkimdir. 
Bu dönemde;
Normal bir insan işten kaçma eğilimindedir.
Yapabileceği bir işi bile yapmak istemez. Çalışanlara işleri yaptırmak için
uygulanacak en iyi yol onlara karşı doğrudan bir otorite uygulanmasıdır. İyi
yöneticiler, işle ilgili konularda duygusallığa yer vermemeli ve mantıklı
olmaya çalışmalıdır. Normal bir insan kendiliğinden bazı işleri yapma konusunda
çok düşük bir oranda isteklidir. İnsanlar daha çok yönetilmeyi, kendilerine
emirler verilmesini tercih ederler. İnsanların önemli bir bölümü örgütsel
amaçlara ilgi duymaz veya bu amaçları benimsemez.
1.Bilimsel
Yönetim Yaklaşımı (Frederic W.Taylor 1890-1940)
Yönetim Konusunu bilimsel bir konu olarak
(Scientific Management) ilk kez inceleyen kişidir. 1911 yılında yazdığı kitabı
Bilimsel Yönetimin İlkeleri bu alandaki ilk çalışmadır. Taylor’a göre
çalışanlardaki verim düşüklüğünün temelinde; - 1. Çalışanlardaki tembellik
eğilimi ve kolay para kazanma arzusu, - 2. Yönetsel anlamdaki yetersizlik ve
becerisizlikler, bulunmaktadır.
Taylor;  İşyerinde,
üretim faaliyetlerini temel almış ve Ekonomik etkinlik ve verimliliği esas
almıştır. Emek, hammadde ve zaman israfını önleyen yöntemlerin gelişmesine
çalışmıştır. Teknik işleri küçük parçalara ayırarak, her birini farklı
kişilerin yapması sonucu uzmanlaşmayı geliştirmiştir. Teknik standartlar koyarak,
uygulamayı denetlemiştir.  İşçileri daha
fazla üretime yönlendirerek “Teşvikli Ücret Sistemleri” ni uygulamıştır.
Taylor’ın savunduğu ve inandığı yönetim düşünceleri şu
şekildedir;
- Her iş veya işlem unsurlarına ayrılmalı
 - İşlerin yapılması için standart yöntemler geliştirilmeli
 - Her iş için uygun yetenekte kişiler seçilmeli
 - Seçilen kişiler standart yöntemler konusunda eğitilmeli,
 - Çalışanlar ve yönetim arasında ahenkli işbirliği sağlanmalı, sorumluluklar taraflarca eşit olarak yüklenilmeli,
 - İş’lerin yönetim tarafından planlaması yapılarak, çıkabilecek aksaklıklar önlenmeli,
 - Teşvik edici ücretlerle üretim artışları desteklenmeli
 
Bilimsel Yönetim Yaklaşımının Yönetim Bilimi’ ne
Katkıları 
• İş ve görevlerin ayrıntılı ve bilimsel yöntemlerle
incelenmesi başlatılmıştır.
• Yapılan iş ve performansa uygun ücret sistemlerinin
öneminin ortaya çıkarılmıştır.
• Çalışanların seçim ve eğitiminin önemine dikkat
çekilmiştir.
• Ahenk, koordinasyon ve yüksek verim konularının
önemine dikkat çekilmiştir.
2.Bürokrasi Yaklaşımı (Max Weber 1864-1920)
Almanya'da güçlü siyasi bağları olan
varlıklı bir ailede doğan Max Weber, sosyolog, editör, hükümete danışman ve
yazar oldu. Çeşitli pozisyonları nedeniyle Sanayi Devrimi'nin getirdiği sosyal
kargaşayı yaşadı. Ortaya çıkan örgütlenme biçimlerinin yöneticiler ve toplum
için geniş etkileri olduğunu gördü. Toplumu faaliyetlerinde giderek daha
rasyonel bir hale getiren bir perspektife bağlı kalarak Weber, kuruluşların
belirli kurallar çerçevesinde yapılandırıldıklarında verimlilik araçları haline
geleceğine inanıyordu.
Weber, örgütlerin rasyonelliğine doğru bu
hareketi inceleyebilmesi için ideal bir tür inşa etti. Bu ideal tipe, bir
örgütü en rasyonel biçimde tanımlayan bir bürokrasi olarak adlandırdı.
Bürokratik yapının 5 önemli özelliği vardır 
 • İleri Bir İş Bölümü,    • Otoritenin Merkezîleşmesi,  • Rasyonel bir İşgücü Yönetimi,  
•
Bürokratik Kaide ve Kurallar,    • Yazılı
Kayıtlar ve Dosyalama Sistemi
 Bu
yaklaşımda savunulan düşünceler; 
- Görev ve yetkiler tüm örgüte düzenli ve kişisel olmayan bir hiyerarşi sistemi ile dağıtılmış bulunacaktır,
 - Grup üyeleri kendilerine verilen emirlere uyacaktır
 - Yönetsel davranış, karar ve kurallar sözlü bir anlaşmaya dayandıkları zaman bile yazı ile belirlenecektir,
 - Görevlerin yerine getirilebilmesi için bulunulan hiyerarşik düzenin gereklerini yerine getirebilecek derecede eğitim görmüş, uzman kişilere gereksinim duyulacaktır.
 - İşlevsel uzmanlaşmaya dayalı işbölümü,
 - Açık olarak belirlenmiş yetki ve hiyerarşik yapı,
 - İş’lerin yapılması ile ilgili ilke ve yöntemlerin geliştirilmesi,
 - Kişisel ilişkilerin yönlendirmediği, kişisel olmayan, kurallara uygun yönetim biçimi
 - Teknik yeteneklere dayalı seçim ve terfi sistemi,
 - Mülkiyet ve yönetim konularının ayrılması,
 - İşlerin profesyonel, uzman yöneticiler tarafından yürütülmesi.
 
Yönetim Süreci Yaklaşımı (Henri Fayol 1841-1925)
Henri Fayol, Fransız kömür ve demir
birleştirmesinde yönetici olarak geçiren bir Fransız madenci mühendisiydi.
1916'da şirketin yöneticisi olarak Fayol, Genel ve Endüstriyel Yönetim kitabını
kaleme aldı. Bu kitapta Fayol, yönetimin halen yönetici eğitimi ve kurumsal
gelişim programlarında yaygın olarak kullanılan çeşitli fonksiyonel alanları
incelemiştir. Fayol tarafından belirlenen fonksiyonel alanlar planlama,
organizasyon, yönlendirme, koordine etme ve kontrol etmektir. Fayol, bu
ilkelerin sadece ticari organizasyonlarda değil, hükümet, askeri, dini
organizasyonlar ve finans kurumlarında da kullanılabileceğini düşünüyordu. Fayol'un
prensipleri kapsamlı değildi. Daha ziyade amacı, yöneticilere yönetsel
faaliyetler için kılavuz olarak hizmet edecek gerekli yapı taşlarını
sağlamaktı.
Fayol, işletme etkinliklerini başlıca altı grupta
toplamıştır;  1. Teknik etkinlikler, 2.
Ticari etkinlikler, 3. Finansal etkinlikler, 4. Güvenlik etkinlikleri, 5. Muhasebe
etkinlikleri, 6. Yönetsel etkinlikler. Fayol bir işletme işlevi olan yönetim
etkinliklerini ise beş temel işleve ayırmıştır; 
Planlama, Emir verme, Denetim, Eşgüdüm, Örgütleme.
Fayol’a göre Yönetim Faaliyetleri gerçekleştirilirken
belirli ilkelere uyulmalıdır. Bu ilkeler;
- Örgütsel amaçların önceliği
 - Etkinlik,
 - İşbölümü
 - Uzmanlaşma,
 - Yönetim Alanı,
 - Hiyerarşi
 - Yetki Devri
 - Yetki ve Sorumluluk Denkliği,
 - Kumanda Birliği,
 - Disiplin, Merkezileşme,
 - Görevlerin Tanımlanması,
 - Takım Ruhu
 - İnisiyatif/Girişim Ruhu
 - İşyerinin fiziki düzeni,
 - İşgücünün devamlılığı,
 - Adil sosyal düzen,
 - Çalışanların uygun ücret hakkı
 
B)DAVRANIŞSAL YAKLAŞI
İnsanın ekonomik özelliklerinin yanı sıra, duygusal ve
sosyal özelliklerinin de önemini fark etmiş, insana odaklı, insana saygıyı,
anlayışı ve güveni esas kabul eden katılımcı yönetim anlayışıdır.
İnsan İlişkileri Yaklaşımı (Elton MAYO)
Savunulan düşünceler;
• İşletmeler birer sosyal sistemdir. 
• İnsan ilişkileri verimlilik üzerinde etkilidir. 
• İşletmelerde resmi gruplar yanında resmi olmayan
gruplar da bulunmaktadır.
1924’te başlamış, 1932’larda sonuç vermiş 
- Westerne Electric &Harvard İşbirliği (Elton Mayo
Yönetiminde) gerçekleştirilmiştir.
 – Işıklandırma
Deneyleri
 – I. Role
montaj odası deneyi (13 Periyotta Fiziksel Koşullar)
 – II. Role
montaj odası deneyi (Ekonomik motivatörler) 
– Mika yarma test odası deneyi (Sosyal Çevre) 
– Mülakat Programı (Çalışanlara Sormak)
 – Seri bağlama
gözlem odası deneyi (Grubun bireye etkisi) yapılmıştır. 
Sonuç: Verimlilik işyerindeki olumlu insan ilişkileri -
yöneticilerin çalışanlara ilgisi - nedeni ile artabilmektedir…
Önderlik Araştırması (K. Lewin ve Arkadaşları) 
Lewin ve çalışma arkadaşları demokratik, otokratik ve
müdahalesiz liderlik metotlarının grup üyelerine etkisi hakkında kayda değer
çalışmalar yürüttü.
Önderlik araştırması ile K.Lewin, yönetimde insanca
davranışların ve duygusal yaklaşımların ne kadar önemli olduğunu ortaya
koymuştur.
X ve Y Kuramları (Douglas McGregor)
X Teorisi:
·      
Çalışmaktan
hoşlanmaz,
·      
Yönetilmeli,
denetlenmeli ve gerektiğinde cezalandırılmalıdır. 
·      
Sorumluluk
almaktan kaçar,
·      
Hedefleri yoktur. Sadece
iş güvencesine sahip olmak isterler.
Y Teorisi:
·      
‘’Çalışmak her
insan için dinlenmekten kadar doğaldır’’ düşüncesini savunurlar. 
·      
Tembel değildirler.
·      
Örgütsel amaçlara
varmak için yönetilmeleri gerekmez.
·      
Öğrenmek ve
sorumluluk almak isterler.
·      
Çalıştığı işyerine
katkıda bulunmak ister. 





Yorumlar
Yorum Gönder